Babası Mehmet Faik Bey, kereste ve zahire taciriydi. Adapazarı’nda doğan Sait Faik, ilkokulu bu kentte bitirdi. İki yıl Adapazarı İdadisi’nde okudu, ailesi İstanbul’a yerleşince İstanbul Sultanisi’ne girdi. Onuncu sınıfta, bir öğretmene yapılan şaka yüzünden sınıf dağıtılınca, ortaöğrenimini Bursa Lisesi’nde tamamlamak zorunda kaldı. Bir süre Edebiyat Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyat Bölümü’nde okudu. Babasının isteği üzerine, iktisat öğrenimi görmek üzere 1931 yılında Lozan’a gitti. İki hafta sonra bu kentten ayrılarak Fransa’nın Grenoble kentine yerleşti. Öğrenimini yarım bırakarak 1933 yılında İstanbul’a dönen Sait Faik, kısa bir süre Halıcıoğlu Ermeni Yetim Mektebi’nde Türkçe Öğretmenliği yaptı. Bir ara ticarete atıldıysa da çok geçmeden vazgeçti. Babasının ölümünden sonra, belli bir işle uğraşmayan Abasıyanık, babasından kalan mirasla geçimini sağlayarak, kendini hikâyeciliğe verdi.
1925-1928 yılları arasında İstanbul Sultanisi’nde şiirler yazmaya başlayan Abasıyanık, ilk hikâyelerini Bursa’da yazdı. 1929 yılında Milliyet gazetesinin sanat sayfasında ilk hikâyesi yayımlandıktan sonra, yazmaya ağırlık verdi. Varlık, Ağaç, Yaprak, Servet-i Fürun-Uyanış, Yeni Ses, Yenilik gibi dergilerde yayımlanan hikâyeleriyle dikkatleri üzerinde topladı. Sait Faik Abasıyanık Kimdir Çok geçmeden, gözlemci ama anlattığını kendi “ben”inin süzgecinden geçiren bir hikâyeci olarak Türk edebiyatındaki özgün yerini kazandı.
Eserleri
Hikâye: Semaver, Sarnıç, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Mahalle Kahvesi, Şen Kuşlar, Kumpanya, Havuz Başı, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Az Şekerli, Tüneldeki Çocuk, Havada Bulut.
Roman: Medarı Maişat Motoru (Bir Takım İnsanlar), Kayıp Aranıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder